Kekemelik
Ses, hece, sözcük tekrarları ve uzatmaları, duraklamalar, konuşmaya başlamada zorluk gibi belirtilerle konuşmanın akıcılığı ve ritminde meydana gelen bozukluklar “kekemelik” olarak tanımlanır. Kekemelik konuşmanın akışını bozan ve bireyler arası iletişimi etkileyen bir problemdir. Bir başka ifadeyle söylemek gerekirse; konuşmanın doğal akışının bir biçimde kesintiye uğramasıdır. Bireyin istemsiz olarak sesleri uzatması, kimi sesleri üretirken zorluk çekmesi, bir sesi heceyi, ya da sözcüğü tekrarlaması biçiminde görülebilir. Kekemelik insanın iç yapısını, özgüvenini, hayata bakışını, kendisine saygısını ve diğer insanlarla etkileşimini etkileyen çok önemli bir olaydır.
Kekemelik genellikle 2-6 yaş arasında ortaya çıkar, en çok 3-5 yaş arasında fark edilmeye başlar. Bu dönem çocukların dil gelişiminde çok hızlı bir gelişme olmaktadır. Ancak, çocuğun dilbilgisel gelişimi ile üretim kapasitesi aynı değildir. Çocuk farklı yapıda pek çok cümleyi nasıl kurabileceğini “biliyor” olabilir ancak, bu bilgiyi kullanabilmesi farklı seviyelerde bir takım becerileri içermektedir. Bilgi ve beceri arasındaki bu ayrım, kekemelik için önemli bir durumdur çünkü, ileri düzeydeki dilsel bilgi çocuğun motor becerilerini baskılayabilir. Dolayısıyla, bu yaş grubundaki hemen bütün çocukların konuşmaları sırasında aynı sözcükleri ya da cümleleri art arda tekrarladıklarına, nefeslerini söylemek istedikleri cümlenin uzunluğuyla eşgüdümlü olarak kullanamadıklarına ve uygun olmayan yerlerde duraklamalar yaptıklarına tanık oluruz. Çoğu zaman bu konuşma biçimi “gelişimsel kekemelik” ya da “normal akıcısızlık” olarak adlandırılır.
Dil ve konuşma gelişimi sırasında her 100 çocuktan 4’ ünde erken dönem kekemelik belirtisi görülmektedir. Bu % 4’lük dilime giren çocukların %75’i yani 3’ü bu sorunu kendiliğinden aştığı görülür. Her 100 çocuktan 1’inde bu sorun kalıcı olur. Kekemeliğin genel nüfusa oranının %1 civarında olduğu söylenebilir. Kekemeliğin görülme sıklığı erkeklerde kızlara oranla daha çoktur.
Kekemeliğin nedenlerine ilişkin birçok görüş bulunmaktadır. Ancak kekemeliğin nedenleri hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değildir.
Kekemelik bazen kendiliğinden düzelebilir bazen de uygun tedavilerle kontrol altına alınabilir. Tedavide temel amaç kekemeliği kontrol altına alarak akıcı konuşmayı sağlamaktır. Kekemelik, birçok durumda kişi için daha az sorun yaratıcı hale getirilebilir. Kekemelik tedavilerinde izlenen sıra değerlendirme, fark ettirme, değiştirme (terapi) ve genelleştirmedir. Kekemelik terapi programı erken dönem ve yetişkinler için olmak üzere iki grupta yapılmaktadır.